GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü
F-100D Super Sabre "Cengiz Topel"
Trumpeter 1/32
Özkan Türker
 

Uzun bir aradan sonra nihayet jetgillerden bir model toparlayabildim . Arada bir değişiklik yapıp rutini kırmak gerek diyerek bir giriş yapayım. Super Sabre için uzun veya kısa herhangi bir tarihçe yazmak içimden gelmiyor ilgilenenler için Levent Başara'nın editörlüğünde Hobbytime tarafından basılan kitabı edinmenizi tavsiye edebilirim. Bu modelin tezgaha gelmesinde biraz da bu kitap sebep oldu ne yalan söyleyeyim. Yoksa uzun zaman Tolga'nın  aman lordum uzak durasın diye feryat ettiği bu modelin kapağını açasım bile yoktu.

Modelini yaptığım uçak 8 Ağustos 1964 günü Kıbrıs'a yapılan hava harekatı sırasında isabet alarak düşen Şehit Hava Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel'in kullandığı uçaktır. Bu konu ile ilgili oldukça ayrıntılı bilgiye www.tayyareci.com sitesindeki sayfalarda ulaşabilirsiniz, özellikle okumanızı dilerim.

 

Kutu kapağını açmadan kendi kendime telkinlerde bulunmaya başlamıştım : Bak hacı bu fani model de bir insan evladı olan Çinli tarafından yapılmış, elbet kusurları vardır, fazla oraya buraya bulaşmadan adam gibi yap bitir koy kenara ... Evet evet sütçü beygiri gözlüklerini takıp bu modeli takılmadan bitirmeliyim yoksa yapışır kalır tezgah üstünde...

Kutu açıldı ve maket zebanisi ufaktan dürtmeye başladı. Kısa bir incelemenin ardından eğer kendime hakim olursam fazla kastırmadan kısa sürede bitecek bir modelmiş gibi göründü. Ama biraz daha detay veya "akü-reis"  filan işin içine girecek olursa ne cüzdan dayanacak ne de depoda gaz bırakmayacak cinsten bir model olduğunu hissettim. Bu sebeplerden ötürü ilk telkinimi hatırlayarak  yola devam etmekte karar kıldım.

 Modelin yapımına birkaç alt grup halinde başladım. Bunlar klasik olarak pilot nahiyesi, motor ve hava girişi bölümü, iniş takımı ve lastikler olarak eş zamanlı başlandı. Hedefim modeli fazla zaman harcamadan bitirmek olduğundan tezgah üstü biraz rulet masası havasına büründü. Kokpit detayları "bence" makul seviyedeler, biraz ince boyama işçiliği gösterildiğinde geçer not almamak mümkün değil. Koltuk kısmında Çinliler biraz çukura düşmüş gibi geldi. Muhtemelen şu anda müzelerden birinde bulunan koltuğu minderli bir uçağı kaynak almış olacaklar ki koltuk  sırt kısmı minderli olarak verilmiş. Oysa ki bu koltuğun "kova" tipi boş olması lazım ki pilotumuzun paraşütü aynı zamanda minder vazifesi görsün... Döşemeden rahatsızlık duymakla birlikte tadilat veya doğru bir koltuk temin etme stresine girmeden mevcut mobilya ile kokpit kısmı toparlandı. Arzu edenler cüzdan delici Aires veya Eduard detay seti ile rahatlayabilir tabii.

 

Lastik kısmında da bir miktar patlak var. Şöyle ki ana iniş takımı lastikleri olması gerekenden biraz daha dar olmuş ve lastik üzerindeki künye kısmı nedendir bilinmez oha sınıfı yoruma sebebiyet verecek derecede abartılı işlenmiş. Ancak gerçek lastiğin üstünde olabilecek bu derinlik farkı 1/32 ölçekte anlamsız bir detay olarak görünmüş. Uyanık bir Fransız tarafından düzeltilmiş hali için istenen yurocukların cepte kalmasını tercih ederek gerekli düzeltmeleri yapıp bir çift yeni lastik imal eyledim.

   

Motorla ilgili kısımdaki dertler saymakla bitmez ama saymaya da niyetim yok zaten. Modeli motor açık olarak yapmak niyetinde değilseniz  ne mutlu size (ve bana). Motor üzerinde pek çok detay var ama bu kısım bilmem kaç parçadan oluştuğu için hepsini bir araya getirip birleşim yerlerini yok edip detay ilave etmek filan insanı yoldan çıkarabilir. Bunları bir kenara attıktan sonra esas mide bulandıran kısım motoru birleştirdikten sonra  iç duvarda kabak graten edasıyla sırıtan birleşme yerleri oldu. Bu kısma aynı detaya sahip plastik levhadan yeni bir duvar kıvırıp yapıştırmak tesviye ile düzeltmeye çalışmaktan daha mantıklı geldi. Evergreen plastik levhalarından uygun detayda olanından bir miktar kıvırarak bu kısmı toparladım.

   

Kokpit, hava girişi ve motor kısmının bir araya getirilmesi ile oluşan omurga gövdeyi bir arada ve düzgün tutmak için gerekli bir yapı.Her iki gövde yanı bu omurga etrafında çok fazla inat etmeden yerleşti ancak burun kısmında hava alığının hemen arkasında birleşen üç ana parçanın birbirine alıştırılması ve burada yumuşak bir geçiş görüntüsü vermek biraz zaman alıyor. İnceltilmiş macun ve sünger zımpara ile bu  kısım birkaç kez  tımar edildi. Bu arada bu kısım için de makul bir fiyat karşılığı problemsiz oturan üstelik "doğru" bir buruna kavuşma şansınızın olduğunu da fısıldayayım...

 

Açık sergileme seçeneği verilen silah servis kapaklarını kapatmayı tercih ettiğimden arada kalan bir miktar boşluğu ince plastik levha alıştırarak doldurmayı tercih ettim. Arzu edenler macunlu kulak temizleme çubuğu  ile de deneyebilirler.

Gövde ön kısmı kokpit önündeki avionik bölümüne kit içinde verilen ağırlığın konulması ile tamamlandı. Bu bölüm açık olarak da yapılabiliyor ama o zaman ağırlık problemi nasıl çözülür o kısma değinilmemiş.

 

Gövdenin arka kısmı ön kısma alıştırılarak yapıştırıldı ve kurumaya terk edildi. Bu zaman zarfında iniş takımları için metal olanlardan yana tercih kullanarak eğe ve tel fırça ile bunların temizliğinin ve parlatmasını yaptım. Silindir kısımları maskelenerek metalik renkte boyandılar ve yağlı boya ile silindiler.

 

   

Boyaya hazır hale gelen gövdeyi daha fazla bekletmeden Tamiya akrilik X-11 Silver ile tanıştırdım. Makul miktarda bir yoğunlukta atılan boyanın tamamen kuruyup kendine gelmesi için birkaç gün dinlenmeye terk ettim. Bu arada kanat, yatay kuyruk ve harici yakıt tankları ile ilgilendim.

Kurumuş gövde üzerindeki boyayı yumuşak bir bezle hafifçe ovalayarak parlatıp daha düzgün bir hal almasını sağladım. Her ne kadar bu boya parlatılabilen (buffing) bir yapıda olmasa da bu tür bir işlemden sonra daha düzgün ve parlak bir hale getirilebiliyor. Daha sonra sıra kedinin kuyruğu ile oynama aşamasına geldi : F-100'lere has kuyruk kısmındaki yanmış kavrulmuş motor kaportası görüntüsüne... Bazı modelcilerin direk kirli siyah sıkıp geçiştirdikleri bu iş aslında biraz özen ve sabır istiyor. Modeli bu kadar hızlı tamamlama isteğime rağmen bu kısımda biraz yavaşlayıp uğraşmaya karar verdim. Uçağın gerçeğine ait fotoğrafları incelediğimizde aslında bu kısımda pek çok rengin bir arada bulunduğunu görebiliyoruz. Bu renk dağılımı gövde içi iskeletin yapısına göre hararetin metal yapıyı farklı etkilere maruz bırakmasıyla oluşuyor. Her bölmede ve her seviyede çok farklı etkiler mevcut. Bu işe başladığınızda önünüzde birkaç  kaynağın açık olması çok yardımcı olacaktır.

Motor kısmının hafif karartılmasıyla işleme başladım. Üst üste gelecek pek çok katman nedeniyle hiçbirinin aşırıya kaçılmadan çok hafif katlar halinde atılması gerekiyor.

Kararmanın ardından metal yüzeydeki harelenmeyi oluşturmak için  Gunze Sangyo'nun sırasıyla şeffaf sarı,turuncu, kırmızı ve mavi renklerini renklerini alkolle incelterek çok düşük basınçta ve az miktarda sadece bölgesel olarak uyguladım. İstediğim etkiyi elde ettiğimi düşünerek bu kısmı sona erdirdim.

Kanat ve yatay kuyruklar da aynı şekilde Tamiya X-11 ile renklendirilerek polisaj yapıldı. Bir miktar yağlı boya ile silindikten sonra sıra filo işaretleri, numara v.s işlerine geldi...

Bildiğimiz kadarı ile Cengiz Topel'in harekat sırasında kullandığı uçağın fotoğrafı bulunmuyor. Ancak uçağın numarası ve bağlı olduğu filo bilindiğinden filonun diğer uçakları ile aynı tarzda boyandığını düşünmek yanlış olmasa gerek. En azından modeli boyarken "dur yanlış yapıyorsun " diye kan ter içinde koşarak gelen bir muhterem olmadı. Bundan sonra da çıkarsa hürmetler...

Filoya ait diğer uçak fotoğraflarından yararlanarak kuyruktaki bumerang için şablon keserek boyama işlemine başladım. Kullandığım mavi Tamiya X-14 Sky Blue olarak adlandırılmış. Daha koyu bir mavi olmadığını fotoğraflardan kestirmek mümkün. Burundaki şeritler yine maskelenerek boyandı. Bitince kendi kendime çizgiler kalın olmuş düzelt dediysem de ikna edemedim.  Şeytan figürü için kısmen maskeleme yapılarak kırmızı atıldı. Siyah çerçevesi ve çatal ise kalemle çizildi.

Beyaz çıkartma basma imkanım olmadığından filo rengini taşıyan ön iniş takımı kapağındaki numarayı eski yöntemde;iki aşamalı maskeleme-boyama yoluyla çözdüm. 

Parlak beyaz atılan kapağın üzerine transfer numaralar yapıştırdıktan sonra mavi rengi uyguladım. Tamamen kuruyunca numaraları bantla sökerek beyaz numaralara kavuştum...

Bu  işlemlerin arasında harici yakıt depolarına da gereken ilgiyi göstererek toparladım. Bu tür yuvarlak formların düzgün tesviye edilmesinde Flex-i File kullanmak büyük yarar sağlıyor.

Temel parçaların boyama, vernikleme ve eskitme işlemleri bittikten sonra sorunsuz şekilde bir araya getirilerek model ortaya çıkarıldı. Son bir hamle ile kanopi içindeki yapıyı lehim teli ve plastik şeritler marifetiyle ilave ettim. Kanopinin dış maskelemesinde Eduard maske kullanarak kolay ve temiz bir sonuç elde edildi.

Diğer parçaların montajı ve son fırça darbelerinin vurulması ile modelimiz kazasız belasız ve de gaz kaçmadan seyirlik bir hale gelmiş oldu.

İyi modeller

Özkan Türker © Eylül 2011

 

 

 

 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.