GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

 Republic F-84G Thunderjet  “Milli”
 Tamiya 1/48
 Tolga Ülgür

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şu “Ara dönem” günlerde, Republic  F-84G yi de bir ara dönem tayyaresi olarak tanımlasak mı? Neden olmasın birader. Aslında Sayın “Ara dönem F-84G”, taktik görevlerde nükleer bomba taşıyabilecek bir tasarım için yapılan çalışmalar neticesinde ortaya çıkmış ve geriye eğik kanatlı F-84F’ler hizmete girinceye kadar kullanılacak bir geçiş uçağı olarak kabul edilmiş.  Ve fakat bu geçiş zamanında yapılamamış bir türlü.

Anlayacağınız bu ara dönem uzadıkça uzamış, memlekete demokrasi geç gelmiş. Mamafih ahali de fosfor azlığından gelenin ne olduğunu anlamamış olacak ki kendini kaba et kılı zanneder olmuş. Bu duruma psikolojide Göteborg ( “Göte bak” diye okumakta fayda var) sendromu deniyor olabilir pekala zira Stockholm ün modası geçmiş görünüyor.  Nereden savrulduk buralara ey ahali ? Neyse devam edelim biz; F-84F’in üretiminde ortaya çıkan gecikmeler, F-84G’lerin üretimini 1953 ortalarına kadar devam ettirmiş.

Üretim miktarı küçümsenecek gibi değil. Muhtelif kaynaklarda gördüğüm kadarıyla üretim miktarı 4450 yi aşmış durumda. Bu skor ile “Ara dönem F-84G” ler en çok üretilen F-84 modeli olmuşlar. Bu miktarın yarıya yakını “öcü komünizm”e karşı kullanılmak üzere NATO müttefiklerine ve MDAP (Müşterek Savunma Yardım Programı) kapsamındaki diğer ülkelere gönderilmiş. İçi bir türlü rahat edemeyen Amerikan Hava Kuvvetleri 1950 li yılların ortalarına doğru –karşımızdakiler gomonist, belli mi olur hesabı- F-84G leri eğik kanatlı F-84F ler ile değiştirmeye başlamış. ,

Türk Hava Kuvvetleri’nde  F-84G'ler 1952 ile 1966 yılları arasında kullanılmışlar.( Mc Carthy ci yavşakların yardımıyla Rus salatasına artık Amerikan denmeye başlandığı döneme denk geliyor). Amerika Birleşik Devletleri’nden 1952’de gelen ilk parti Balıkesir’deki 9. Hava Üssü’nde konuşlandırılmış. ABD'den toplam 358 adet F-84G alınmış, bu rakama daha sonraları diğer NATO ülkelerinden gönderilen  121 adet uçak da eklenince toplam rakam 479’a ulaşmış. F-84G ler birçok filoda  standart av bombardıman uçağı olarak kullanılmışlar. 1950 li yılların sonuna doğru emekli edilerek F-100D ler ile değiştirilmişler.

Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde, günümüz havacılık anlayışına uygun nitelikteki ilk akrotim; “Millî” adıyla, jet dönemine geçilmesinin hemen ardından 1952 yılında kurulmuş. THK nin ilk jet üssü olan Balıkesir 9’uncu Hava Üs Komutanlığında kurulan bu akrotimde, F-84 G Thunderjet uçakları kullanılmış. 



1952-1962 yılları arasında faaliyet gösteren Millî çağrı adlı bu ilk tim Türkiye'de çok sayıda uçuş gösterisi yanında İtalya ve Belçika da hava gösterilerine katılmış.

Kısa tarihçeden sonra kite dönecek olursak:

Tamiya’nın 1/48 ölçekli F-84G kiti artık pek de yeni sayılmıyor camiamızda.. Uzun zaman önce Özkan ve Ahmet ile birlikte gerçekleştirilen bir ortak proje kapsamında yapmıştım; ama sanırım içime yeterince sinmemiş olmalı ki yeniden gündeme geldi. Kit genel olarak gayet başarılı, yüzey detayları ve parçaların oturması mükemmele yakın, burun kısmındaki biraz dikkat ve özen gerektiren bazı kısımları saymaz isek.

Modelin yeterince doğru olduğunu umma eğilimindeyim.. Ahh bu eğilimler !!  Tamiya’ nın gövdesinin sanki bir parça şişkince olmasını görmezden mi gelmeli.? Birader ben kadrolu Jet cahiliyim, bu konuda fazla mesai harcamayı düşünmüyorum.O nedenle perçin seviciliğini burada bitirelim.

İkinci bir F-84G yapma niyetim birkaç sene öncesine kadar gidiyor. O zamanlar elimdeki kimi resimlere bakarken, bu kez “akrobatik Tim” e ait bir F-84G yapmaya gizli gizli karar vermişim. Acaba kırmızı renkli kanatlar ile kuyruk kısmı mı cezbetti? Seçtiğim tayyare yukarıda sözü edilen THK nin ilk akrobasi timi Milli ye ait 282 numaralı F-84G.

Başlangıçta burun kısmındaki filo renginin tartışma konusu olduğunu hatırlıyorum. Sarı mı olmalı yoksa beyaz mı olmalı ikilemi referans resimlerin siyah/beyaz olması nedeniyle beslenip durdu. Bu konuda Özkan ile istişareye yattık. Sonuç kuvvetle muhtemel sarı olması yönünde çıktı. Eldeki verilere göre Birinci filolar kırmızı, ikinci filolar sarı, üçüncü filolar mavi ve varsa dördüncü filodakiler ise beyaz renge sahip imiş. F-84G lerde 3 filo olduğunu göz önüne aldığımızda beyaz renk otomatikman diskalifiye olacağından söz konusu tayyarenin burnunun sarı olması gerekir düşüncesi ağır basıyor. Mavi renk ise baştan beri sıralamayı zorlayamadı bize göre.

Renk konusunu netleştirdikten sonra başlamak çok daha kolay oldu. Pek fazla modifikasyon yapmayı düşünmüyordum, ancak kokpit kısmında gösterge tablosunun hali pek hoşuma gitmemişti. Piyasada tek başına satılan bir PE enstrüman paneli bulamayınca bir sıkıntı kapladı içimi. O zamanlar dolar pek ucuzdu, bazılarının sıcağı sevmesi gibi bizim ahali de sıcak parayı pek sevmişti ama yine de pek fazla harcama yapasım yoktu bu konuda. Birden aklıma yıllar öncesinden edinilmiş -parçaları nedense ama hafifçe bir şekilde eksilmiş- bir Aires seti olduğu geldi. Mahzene yönelip eşelemeye başladım içeriği. Sonunda terkedilmiş Aires kokpit setini buldum. Sadece gösterge panelini ve koltuk kemerlerini kullanmaya karar verdim.

Kokpit toparlanıp gövde içerisinde kendine ayrılan alana yerleştikten sonra burun kısmına kutudan çıkan ağırlığın ilave edilmesi gerekiyor. Bunun için Tamiya  ışıl ışıl parlayan pürüzsüz ve de pek hoş bir metal bilye vermiş. Bu metal bilye plastik bir parça ile yerine tutturuluyor. Tasarım ve uygulama olarak gayet güzel.

Montaj esnasında kayda değer bir durum yok; herşey kolayca birleşmekte, yalnız burundaki kapağın çok dikkatli yerleştirilmesinde fayda var. Burada pürüz çıkma potansiyeli mevcut.

Montaj tamamlandıktan sonra Tamiya yarı parlak siyah akrilik ile astar attım. Uzunca bir süre kurumaya bıraktım. Birkaç haftalık nadas sonrası Alclad ile boyamaya başladım. Alclad’ın“Aluminium”, “Dark Aluminium” ve “White aluminium” seçeneklerini kullandım.

Gövdenin arkası, kuyruk ve kanatların bir kısmı Tamiya kırmızısı ile boyandılar. Burundaki filo rengi taşıyan kısım da uygun maskelemeler neticesinde en başında mutabık kaldığımız üzere sarıya boyandı.

Boyanın kuruması ve parlak vernik ile korumaya alınmasından sonra ıslak çıkartmalara yönelmişim. Kanat ve gövdedeki klasik kare forslar ile kuyruktaki bayraklar her zamanki gibi ve fakat artık bayatlama emareleri gösteren“Turquoise dekal” in setinden alındılar.

Burundaki 282 ile kuyruktaki 102282 kod numaraları yedek kutusu eşelenerek bulundu ve kullanıldı.

Tekerleklerin ve kanopinin boyanması ve yerlerine takılmasıyla model bitirildi. Bir öncekinden daha iyi olduğu kanaati hakim gibi. Günü yakalamaya çalışıp, fazla eşelenmemek en uygun düstur sanki. İyi Modeller

Carpe Diem

Tolga ÜLGÜR

Şubat 2015

     
     
     
     
     

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.