GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Fokker E-III
Battle Axe 1/32
Özkan Türker
 

 

Tarihçe : Birinci Dünya Savaşı'nın erken dönemindeki hava savaşlarının baş aktörlerinden birisi olan Fokker E serisi uçakların en çok üretilen versiyonu olan E-III, ortadan tek kanadı, metal yapısı ve pervane arkasından atış yapan makineli tüfeği ile pek çok yeniliği barındıran bir tiptir. Savaşın ilerleyen safhalarında daha modern avcılar tarafından kısa sürede değiştirilmiş olsa da özellikle Türk birlikleri tarafından kullanılmaya devam etmiştir. Filistin ve Çanakkale'deki hava birliklerine verilen E-III'lerden başka iki adet de Yeşilköy'deki Hava Mektebi'ne av-eğitim ve önleme görevleri için verilmiştir. Modelini yapmış olduğum uçak Yeşilköy Hava Mektebi'nde kullanılan F7 (381/16) uçağıdır. Gedikli Başçavuş Hayrettin bu uçak ile akrobasi eğitimi yaparken kanat kopması sonucu şehit olmuştur (22 Kasım 1916) .

   

Kit : Vaktin birinde 1/32'lik Türk uçakları yapmaya  karar vermiş ve mevcutları çıkarırken bu kiti de alınacaklar listesine eklemiştim.

 Aradan geçen zaman içinde bu modelin başka bir firmadan üreten çıkmadığı gibi ilk zamanlardaki acıtıcı fiyatı da mendebur grip ateşi gibi inmedi. Değerli arkadaşım Nejat'ın Türk uçakları serisi için bir liste istediği sırada bu modeli de ilave etmiş bulundum. Model bir süre sonra Fransa'daki bir dükkanda bulunarak sessizce memleket sınırları içine sokuldu ve yapılmak üzere bana intikal etti. Kızma birader kutusundan biraz hallice mukavvadan mamul paket açıldığında acı gerçeklerle karşılaştık...

Kutu üzerinde yazılı 65 yuro (yada benjamin) gibi bir değer olunca insan kutudan "bi'şeyler" çıksın istiyor.'

Kutu muhteviyatının baş kahramanı olarak tek çerçeve kalıp üzerine döşenmiş tayyarenin başlıca organları bulunmakta. Ancak bu organlar üfleyince yerine oturacak cinsten değiller. Ciddi bir çapak ve yolluk ayıklama işleminden sonra parçaların birbirine tanıştırılıp alıştırılması gerekecek cinsten. Ve hatta bazılarını sadece şablon olarak kullanılıp uygun başka malzemelerden yeniden yapılması akıl ve beden sağlığı için tavsiye edilecek cinsten. Model bu noktada "scratchbuilding starter set" (*) olarak tanımlanabilir.

Kutuda verilen iki sayfalık "yapım şeysi" her şeyi bırakıp varoluşumuzun epistomolojik betimlemelerini.... şeklinde buralardan sıvışmamızı salık veriyor. Üzerindeki 1/48 ibaresine takılmadan okuyup üfleyerek ne nedir anlamaya çalışıyoruz ama yeterli gelmiyor. Mecburen olduğumuz yerde ve saat istikametinin tersine doksan derece dönerek bilgisayar karşısına geçip nasıl olmuş bu iş diye sanal alemde eşeleniyoruz... Model yapmak ne kadar da kolaylaştı değil mi? Bu kadar kolaylığa rağmen halen kabız modeller üretmekte ısrar etmek ne tür rahatsızlıktır o zaman?

Kutudan çıkan şeylerden birkaç parça şey daha var. Bunlar resin olarak üretilmiş bir motor ve makineli tüfek ile muhtelif detaylandırma işleri için ilave edilmiş metal-erozyon parça seti. Keçiboynuzunun minik tatlı taneleri gibi memnuniyetle karşılıyorum bunları. Kalite olarak çok süper olmasalar da yapacak bir şey yok (aslında var da onu sonuç kısmında yazarım)

Bir de çıkartma seti var. Tek renk olarak oldukça mütevazi bir set. Film tabakasının oldukça ince olduğu ve dikkat edilmezse başa bela olabileceği hissi uyandırıyor. Kullanmadığım için sevinçliyim...

Yapım:

Gövde dört adet parçadan oluşuyor. Sizden istenen bu dört parçayı kesiti kare olan bir gövde ortaya çıkaracak şekilde bir eksende toparlamak. Gövde iç detayı olarak birşeyler verilmiş ancak kokpit haricinde diğerlerinin hiç bir önemi yok çünkü tamamen izole ediliyor. Pilotun hemen arkasındaki benzin deposu da öyle. Bu uçakta deneme amacıyla kullanılmış şeffaf kaplama (yanda) türü bir çalışma yapmayacaksanız bu detayları es geçmenin bir mahzuru görülmüyor..

.

Gövde içindeki detayların tamamını silmeye karar verdim. Sanırım bunları daha düzgün olarak ek malzeme ile yapabileceğim. Kuru toplama ile kontrol ettiğimde gövdeyi düzgün formda oluşturabilmek için üst kaportayı yerine oturtup birleştimek gerektiğini fark ettim. Bu parçayı gövde kuruyup sertleştikten sonra yerinden sökerek kokpit iç detayını çalıştım.

Gövde iç detayını oluşturan çelik boru iskeleti Evergreen yuvarlak çubuklardan çalıştım. Gövde gergi tellerini ise 0.3mm kurşun kalem uçlarından keserek oluşturdum.

Gövde içi detayların sonlandırılmasından sonra üst kaportayı yerine oturtarak bir kaç kez macun-zımpara işleminden geçirerek boyaya hazırladım. Her seferinde ortaya çıkan arızi yüzeyler nedeniyle bu ufacık bölüme uzun zaman harcadım... Yine de süper bir sonuç olmadı  malesef.

Belli bir noktada tırmalayıp durmaktan bunalınca "yeter artık ne çıkarsa bahtıma" deyip vurdum pistolenin tetiğine. Bez kaplamalı kısımların temel rengi olarak sarı-beyaz ve kahverengi karışımıyla elde edilen krem rengi kullandım. Oldukça çiğ görünen bu renk burnt umber yağlı boya ile silindiğinde kabul edilebilir bir tona dönüştü. Gövde ve kanatlardaki kiriş ve sinirlerin olduğu kısımları belirtmek için buralara serbest el koyu renkli damarlar attım.

Yağlı boya ile düşündüğüm tonları yakaladıktan sonra milliyet işaretlerinin boyanmasına sıra geldi. Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Hava Gücü'nü oluşturan uçakların Alman yapısı olması nedeniyle uygulamadaki kolaylıklar ve boya tedariki sıkıntıları dikkate alınarak Alman haçlarının siyah kare şeklinde tamamlanarak işaretlerin oluşturulması kabul görmüştü. Bu kısa tarihi bilginin ışığında eldeki fotoğraf ve dökümanlardan yararlanarak önce beyaz zemin daha sonra da uygun genişlikte maskele yaparak siyah iç zemin boyandı. Gövde önündeki alüminyum kaplamalı bölüm ise birkaç boyama işleminden sonra istenilen hale gelmiş oldu.

Resinden imal Oberursel motor bu arada akrilik silver ile boyandıktan sonra siyah yağlı boya ile silindi. Metal-erozyon sibop iticileri yerleştirildikten sonra montaja hazır beklemeye alındı.

İniş takımının karmaşık yapısı için verilen malzemenin bir kısmını çöpe attıktan sonra bunları plastik çubuklardan imal ettim. Kokpit önündeki koruma döşemesini Tamiya Epoxy Putty kullanarak şekillendirdim. Kuruduktan sonra deri rengi boyandı.

Kitten çıkan pervaneyi boyadıktan sonra kullanmamaya karar verdim, şekli ve boyama hoşuma gitmedi. Bunun yerine lamine görüntüsünü elde etmenin en güvenli yolu olarak farklı renklerdeki kaplamalardan lamine pervane şekillendirmekti.

Temin ettiğim kaplama malzemelerinin her iki yüzünü de  tamamen düzgün olacak şekilde zımparaladım,böylece malzeme biraz da incelmiş oldu. Bu parçaları kalın CA yapıştırıcı ile yapıştırarak presledim. Daha sonra orjinal pervaneyi şablon olarak kullanarak pervanenin formunu kestim. Merkezdeki deliğini deldikten sonra önce bir tarafı şekillendirmeye başladım.  Kaplamalar çabuk bozulduğundan bıçakla yontmak yerine önce eğe daha sonra da zımpara şeritleri ile çalışmayı tercih ettim. Bir tarafı bitirince ortaya çıkan lamine çizgilerini referans alarak öteki tarafı da şekillendirerek simetriyi yakaladım. İnce zımpara ile yaptığım parlatmadan sonra şeffaf dolgu olarak yine kalın CA yapıştırıcıyı tüm yüzeye sürdüm. Tamamen kurumasından sonra ince zımpara yaparak yüzeyi düzgün hale getirdim. Pervane flanşını taktıktan sonra bir kat vernikle takılmaya hazır hale geldi...

Kutudan çıkan kemer tokalarını Tamiya banttan kesilen kemerler üzerine yapıştırdım. (Bantları önce boyayıp daha sonra yağlı boya ile sildiğimi söylememe gerek yoktur umarım)

Yaptığım modelde kullanılmak üzere mürekkep püskürtmeli yazıcıda bastığım çıkartmalardan istediğim sonucu elde edemedim. Çatlayıp kurumamakta ısrar eden bu çıkartmalarla vedalaşarak  emektar kuru transfer yazı setleriyle sorunu hallettim...

Modelin genel montajına geçmeye hazırlanırken bir başka sıkıntının farkına varmış oldum : Kanatların gövdeye bağlantı noktaları çok küçüktü ve bu bağlantının irice kanatları taşımasına imkan yok. Gövde içinden geçebilecek herhangi bir destek de söz konusu olmadığından bütün yük gergi telleri tarafından çekilecekti. Bu nedenle gergi tellerinin sadece görsel değil aynı zamanda iş görmesi gerekli oldu. Yarım milimetre çaplı matkap ile delinen deliklerden geçen bir düzine kadar misina yardımıyla bu işlemi bitirdim .

Sonuç olarak yassı bir kutu halinde gelen ve hacim kazanmayı başaran bu modelden memnun kaldık. Ayrıca kazandığımız tecrübe ile bu modelin daha kaliteli olarak  yapılabileceğini fark ettik. Temin edilecek birkaç parça metal ve resin detay seti yardımıyla daha detaylı ve doğru modeli (daha az maliyetle) elde yapmak  mümkün olabilirdi. Bir sonraki model için hisse olsun...

İyi modeller

ÖzkanTürker © Şubat 2011

 

 

 

 

(*) Scratchbuilding starter set: Plan üzerinden hazır malzeme kullanmadan farklı malzeme ve teknikler kullanılarak yapılan modeller için kullanılan "scratchbuild", dilimize sıfırdan el yapımı model yapmak şeklinde açılabilir. Eğer bu tip bir model yapmaya meraklıysanız ve bu konuda bir şeyler öğrenmek niyetindeyseniz başlangıç için en doğrusu "kötü" imal edilmiş modelleri baz alıp üzerlerinde uğraşmak olabilir. Bu şekilde birkaç modeli "adam" edebilirseniz gerekli başlangıç tekniklerini almışsınız demektir.

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.