GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Messesschmitt Bf-110 G4
Revell 1/48
Ayhan Toplu
 

Tarihçe

Alman Hava Kuvvetleri  Luftwaffe emrine 1937  yılında giren Messerschmitt  Bf-110,   bombardıman uçaklarına  uzun menzilli görevlerde eşlik edebilecek ağır silahlı av uçağı ihtiyacına cevap vermek üzere geliştirildi.  

İspanya İç savaşı, Polonya ve Fransa harekatlarında göreceli başarısı bulunan Bf-110’lar; İngiltere Savaşı sırasında, rakipleri Hurricane ve Spitfire  karşısında tam anlamıyla başarısız olmuştur. Bunda aracın büyük, hantal ve yavaş olması başlıca etkendir. İlk karşılaştığı modern hava gücü Kraliyet Hava Kuvvetleri RAF karşısında zor anlar yaşayan bu uçak cepheden çekilerek,  Luftwaffe’nin  göreceli olarak daha güçlü olduğu Afrika ve Yunanistan cephelerine gönderilmiştir.

 Uygun  bir silah platformu olarak, tank avcısı, ağır avcı  ve gece avcısı olarak kullanılan  Bf-110’nun gerçek bir silah olarak kendisini bulması Batı Cephesinde, artan gece bombardımanına karşı kullanılması ile  başlamıştır. Modelini yaptığım uçak ta, bu şekilde düzenlenmiş bir araçtır.

 Model

Kit, Monogram kalıplı,  1997 yılında Revell tarafından tekrar kutulanıp piyasaya sürülmüş Bf-110 G4.   Şu an için, diğer kardeşi G3 ile beraber piyasadaki G model tek 110 kitidir. Revell’in artık pek üretmediği bu güzel kite, ancak koleksiyonlar aracılığıyla ulaşmak mümkün.

Model, açık gri plastiğe basılı 5 çerçevede geliyor. Kalıp, oldukça eski olmasına rağmen, pek sorun oluşturacak çapak veya kalıp izi bulunmamakta.

Montaj

Modelin yapımına yine klasik olarak kokpit ile başladım. Revell’ in yapım kılavuzu modelciyi doğru yönlendirme konusunda oldukça yetersiz. Birçok aşamayı Osprey Modelling – Modelling The Messerschmit Bf-110 adlı kitaptan bakarak geçmek zorunda kaldım. Tüm kokpit elemanları öncelikle RLM 66’ ya denk gelen, Tamiya XF-63 PanzerGray  ile boyandı. Kokpit dediğim alan “salon salomanje” tabir edilebilecek boyutlarda olduğu için, bu rengi biraz beyaz ile açarak tonlama bile yaptım. Kılavuzda verilen renklere göre gösterge paneli ve kabloları renklendirdikten sonra, akrilik yıkama ile gölgeleme, kuru fırçalama ile de ışıklandırma yapıp,  metalik kuru fırçalamanın ardından gövdeyi kapattım.

Bu aşamaya kadar sorunsuz olarak gelen model, bundan sonra tam anlamıyla bir sorunlar yumağı haline döndü. Özellikle, gövde yarılarında yaklaşık 1 mm.lik seviye farkı olduğunu gördüm. Önce kabasının maket bıçağı ile alınması başlayan kazıma ve  300-800-2000 zımparalarla devam eden tesviye  ile seviyeleri birbirine eşitlemeyi başardım. Kalan işi de Vallejo putty  halletti.

Gövdenin birleştirilmesinin ardından sıra kanat ve gövdenin tek parça haline getirilmesine geldi. Bir önceki aşamada oldukça canımı sıkan model, kanat-gövde birleşiminde beni hiç- neredeyse-hiç üzmedi. Meğerse, asıl oyununu motorların kanat ile birleştiği alanda bana oynayacakmış. Motorları kanat ile birleştirilmesinin ardından yaklaşık 2 mm.lik boşlukların kaldığını gördüm. Ya sabır diyerek bu kısma da giriştim. Öncelikli işlem olarak, Vallejo’ nun plastik putty sini kurudukça yeni katlar oluşturacak şekilde buraya sürdüm. Yaklaşık bir günlük kuruma süresinin ardından musluk altında 800 zımpara ile tesviyesini yaparak Ankara’nın su sorununa bir nebze olsun katkıda bulundum. Belediye başkanımızın dediği gibi iki ayağımı da kovaya soktum, ama pek bir faydası olmadı. J

Bu aşamayı da kafa-göz yarmadan geçtim.

Modelin genel montajı bu aşamadan sonra bitmiş oldu. Bu resimde “schrage musik” ler gözükmesine rağmen, Revell’in profiline göre yapacağım için, bir sonraki aşamalarda bu silahları söktüm. İşin garibi iki profilde de gözükmeyen bu silahları Revell model için öneriyor !

Gövde  kısmındaki ağır tesviye sırasında sırra kadem basan “elbise askısı antenleri” ni tekrar, elde yapmak zorunda kaldım. Bunun için 1 mm.lik tel kullandım. Şırınga iğnesi ile ayakların geleceği yerleri deldikten sonra, telleri yaklaşık yarım santimetrelik parçalar halinde buralara CA marifetiyle sabitledim. Göz hesabı ve yan keskimle hepsini 3 mm. lik uzunluğa indirdikten sonra, anten kısımların yine CA ile buraya sabitledim. 5 cümleye sığan bu aşama ne acıdır ki benim yaklaşık 3 saatimi aldı. Yapmak, konuşmaktan o yüzden her zaman daha zor. J

Boyama

Model, ağır bir tesviye geçirdiği için Gunze’nin Mr. Surfacer “Yüzey Bey” ile astar atma gereğini duydum. Aslında ağır işlem görmese de, bu astarı boya öncesi modellerimde kullanmayı seviyorum.

Kutudan  çıkan ıslak çıkartmalar  ile iki profilden birini yapmak mümkün. Gece avcısı deyince hemen zihnimde canlanan profil, Revell’ in 1 numaralı olanıydı. RLM 76 üzerinde cok ince bir şekilde RLM 75’ in atılmasıyla şekillenen bu patternde, kanat-alt ucunda ve kuyrukta RLM 04 bantlar da bulunmaktaydı. Kuyruktaki bant ıslak çıkartma  olarak çıkmasına rağmen ben bunu maskeleyerek yapma yoluna gittim.

Her zaman kullandığım Gunze’nin RLM 76’sı ile modeli boyamaya başladım. Tüm Luftwaffe modellerinde severek kullandığım bu marka, bu sefer gözüme bayağı bir mavi gibi geldi. Aynı rengi gri ve beyaz ile biraz değiştirerek modele uyguladım. Üçüncü denemede beni tatmin eden sonuca ulaştım. Sanırım aracın çok büyük olması 76’ daki maviliği ortaya çıkarmıştı.

Gereksiz renk tartışmaları ile canınızı sıkmadan modele devam edeyim. Bu katmanın kurumasından sonra yine Gunze’ nin RLM 75 ile çizgileri yapmaya koyuldum. 20/80 şeklinde izopropil alkolle incelttiğim boyayı 0,5 barlık basınç ile modele mümkün olduğunca yaklaşıp atmaya koyuldum. Pattern birkaç yerde sorun çıkarmasına rağmen bu kısımları daha sonra rötuşlayarak boyama kısmını bitirdim.

Klasik parlak vernik aşamasının ardından çıkartma aşamasına geçtim. Kitin oldukça eski çıkartmaları bu aşamada fazlasıyla canımı sıktı. Zamanla çevrelerinde oluşmuş kahverengimsi bir sıvı, özellikle küçük çıkartmaları model üzerinde kullanmamı engelledi. Ama geri kalanlar eski olmasına rağmen çıkartma yumuşatıcı sıvılarla oldukça iyi cevap verdi. Yapıştıramadıklarım için yedek kutuma başvurdum. Buradan tamamlayabildiğim kadarı ile modelin bu aşamasını sona erdirdim.

Tekrar parlak vernik aşamasında sonra, en eğlenceli kısım olan eskitme ve tonlamaya sıra geldi. Sırf eskitmeye gelebilmek için maket montajı yaptığım söylenebilir.

Pistoleme Tamiya’ nın smoke unu alarak panel kenarlarını belli belirsiz çizdikten sonra, alt kısım için için ana rengi biraz beyaz ile açtıktan sonra panel ortalarına püskürttüm. Bu aşamadan sonra panel içlerini iyice inceltilmiş siyah yağlı boya ile belirgin hale getirdim. Yağlı boyanın kurumasının ardından yine pistoleme Tamiya’ nın XF-64’ ünü alarak egzost çıkışlarındaki isi simule ettim. Öteden beri böyle pislenmiş bir kanat üstü eskitmesi hayali kurmaktaydım. Bu aşamada kendimi fazlasıyla tatmin ettim sayılır.

Modelin dışarıda boyanmış diğer aksesuarlarının sabitlenmesinin ardından mat verniği atarak modeli bitirmiş oldum.

 

Herkese iyi modeller.

Ayhan Toplu

Kaynaklar:

Osprey Modelling – Modelling The Messerschmit Bf-110

Squadron Signal – Messerschmit Bf-110G Walkaround

Kagero - Messerschmit Bf-110 Volume III

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.