GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Morane Saulnier MS-406
Azur 1/32
Özkan Türker

Tarihçe :

İkinci Dünya Savaşı'nın arifesinde imal edilen tek kişilik Fransız uçaklarının en bilinen tipi hakkındaki genel bilgileri daha önce yazmış olduğum kit incelemesinde bulabilirsiniz.

Savaş öncesi yapılan Türk-İngiliz-Fransız anlaşmasına istinaden Fransa'dan 40 adet MS-406 av uçağı alınması öngörülmüştü. Bu uçakların 30 adetlik ilk partisi 1939 Kasım ayında gemi ile İstanbul'a gelmiş, buradan da PZL-24 uçaklarının yerini almak üzere Kütahya'daki 4. Alay'a gönderilmiştir. Daha sonra gelen 10 adet uçak ile birlikte Gaziemir ve Merzifon'daki birliklerde kullanılmıştır. MS-406'lar savaş koşullarında hızla değişen av uçağı fikrine bağlı olarak 1943 ortalarında aktif görevden eğitim birliklerine çekilmiş ve 1945 yılında da hizmetten çıkmıştır.  Kaynak : Turkish Military Aircraft since 1912 /Ole Nikolajsen

Türk pilotlarınca da sevilen bu narin yapılı Fransız uçağı gövde altında aşağı salınabilen  radyatör sistemi nedeniyle "Goca Gursaklı Gövercin" lakabıyla anılırmış...

Yapım :

Uzun zaman Türk ve değişik bir model yapmak için biriktirdiğim heves ile modelin kokpit parçalarını temizlemeye başladım. Kalıp kalitesi çok iyi olmadığından parçaların çapak izlerinin temizlenmesi epey bir zamanımı aldı  .  Modelin plastiği çok sert olmadığı için kesme ve zımparalama işlemlerinde pek fazla direnişle karşılaşmadım.  Bu uçağın kokpiti Fransız ekolünü temsilen, çağdaşı diğer memleket uçaklarında olmayan birçok kol ve göstergeye sahip. Borda paneline birçok  gösterge ,düğme v.s doldurmuşlar . Hal böyle olunca da kokpit için epey bir zaman harcamak gerekliydi. Kokpit aksamını temizleyip yapım kılavuzundan da yararlanarak kafama göre bir ön montaj  yaptıktan sonra yine kılavuzda verile renklere uyarak temel boyamayı yaptım.

 

 

Temel rengin kurumasını takiben yağlı boya ve kuru fırçalama ile detayları belirgin hale getirdim. İnternette bulduğum bir incelemede gösterge renklerinin ters basıldığını  ( doğrusu siyah zemin üzerine beyaz ibre ve numaralar olmalıymış) okudum. Fakat "kadı kızının kusur yüzdesi" ni hatırlayıp ben de bunu hiç okumamış farz ederek yapıma devam ettim. Zira bu nokta birçok "usta" veya "üstad" modelci  farazi (varsayımsal) modelcilikten öteye gidip uygulama yapamadığından hep o kısır döngüde kalıyor . Zinciri kırıp bir sonraki aşamaya geçmenin zamanı geldi...

Kokpit kafesini toparladıktan sonra gövde iki yanını yapıştırdım . Yapım kılavuzu kokpitin bir tarafa yapıştırılıp sonra kapatılmasını önerse de  ortalama sıkıntısı olmaması için kokpiti gövde altından yukarıya doğru yerleştirmek daha doğru geldi. Gövde içinde birkaç yerde inceltme yaptıktan sonra kafes yapıyı rahat bir şekilde yerine oturtup kokpitin arkasındaki resin parçaları da yerlerine alıştırarak yapıştırdım.

Kanat alt-üst parçalarını yapıştırıp kurumalarını beklerken yine resinden imal edilmiş eksozları ve burun kısmındaki ızgara parçasını yapıştırdım. Öndeki bu parçanın yerine oturması sorunlu  o yüzden kenarlarını bantlayıp macun ile doldurmak zorunda kaldım. Pervane bağlantısını beğenmediğim için hepsini iptal edip K&S firmasının teleskopik  pirinç borularını kullanarak muntazam dönen bir pervane yatağım oldu. Pervane milini burunluk  içinden devam ettirerek 20mm'lik topun namlusunu da daha detaylı biçimde yapmış oldum.

Gövde aksamını toparladıktan sonra kanadı yerine sıkıntısız bir şekilde oturttum ancak bir miktar boşluk kaldı ki . Ufak macun-zımpara işlemleriyle bu boşluklardan da kurtuldum.

Boyama aşamasına doğru yaklaşırken bir yandan da Türk MS-406'larından birine  ait boyama şeması uydurmaya çalıştım . Yaptığım araştırmada Fransızların standart boyama şablonu  kullanmadığı sonucuna vardım çünkü hiç bir uçağın boyaması diğerine benzemiyordu. Elde ettiğim şablonların hiçbirisi mevcut Türk işaretleri uçakların fotoğrafları ile benzeşmediğini gördüm. Bu arada aklıma yıllar önce Havacılık Müzesi'ndeki vitrinlerden birinde duran renklendirilmiş MS-406 fotoğrafı geldi. Hala orada olduğunu ümit ederek gittiğimde bu makalenin en üstünde duran fotoğraf ile karşılaştım. Tam olarak renkleri çözmek mümkün olmasa da buna benzer bir şablon elimde olduğu için buna göre boyamaya karar verdim.

 

 

Modelde kullanılacak boya olarak Azur'un kılavuzu  Gunze Sangyo'nun akrilik serisinden numaralar vermiş. Tercih ettiğim bir marka olduğundan aynı renkleri kullanarak boyamaya karar verdim. Aksi bir durum için zaten hem Fransız renklerini bulabileceğim bir marka memleketimde bulunmuyor hem de bu konuda "ahkâm" kesecek bilgiye sahip değilim. Temel renkleri boya tabancam (Badger 100LG) ile serbest biçimde attıktan sonra panel ortalarını birer ton açık, panel çizgilerini de birer ton koyu olacak şekilde tekrar boyadım. Birkaç kez yaptığım bu uygulamada renkler hem dalgalı hem de soluk bir hal aldı.

Kullanılan renkler :

H17 Cocoa Brown + H72 Dark Earth

H22 Gray (iniş takım yuvaları)

H307 FS36320 Gray

H314  FS35622 Blue

H422 RLM82 Light Green

Boyama işlemi bitince yağlı boya ile panel aralarını belirginleştiren ve modele canlılık katan o malum yıkama-silme işleminden yaptım. Gövde yan numarası (çok basit bir formu olduğu için uçağı 7 numara yapmak işime geldi) ve kanat alt-üst milliyet işaretlerimizi de maskeleyerek yaptım. Maske malzemesi olarak Tamiya'nın maskeleme bantını kullandım ve her zaman da kullanırım.

Yön dümenini önce tamamen beyaza daha sonra parlak kırmızıya boyadım. Boya tamamen kuruduğunda Turquoisedecal'in ay-yıldızlarını kullanarak dümeni de tamamladım. Bu işlemler meydana gelirken bir yandan da kit üreticisi MPM ile yeni bir cam seti alabilmek için e-posta trafiğim sürüyordu. Bu kitin incelemesini okuyanlar hatırlar kit içindeki şeffaf parçalardan birisi kırık çıkmıştı... Ancak modelin bitmesi için sadece kanopi ihtiyacı kalana kadar sorunu çözemedik. Bay MPM'in yoğun işleri nedeniyle bırakın parçaların bana gelmesini yazışmalar bile neredeyse  atlı kurye hızına düştü... Modelin bu halde beklemesine razı gelmeyerek kırık  olan parça dahil olmak üzere bütün parçalardan vakum aparatı kullanarak birer tane şeffaf parça imal ettim. Bu parçalar yerlerine uyacak şekilde tesviye edilip yapıştırıldı. Orjinali kadar mükemmel olmasa da model görücüye çıkabileceği kalitede bir kanopiye sonunda kavuştu.

Kanopi probleminin mutlu sonla neticelenmesinden sonra diğer  detayların boyanıp model üzerine eklenmeye devam ettim. Kuyruktaki kızak parçası bu ölçekteki bir modelin ağırlığına dayanmadığı için hemen kırılıverdi. Bu parçayı da metal şeritlerden aslına uygun olarak yeniden yaptım. Makinalı tüfekler ve pito tüpü yine K&S'in pirinç borularını  ve enjektör iğnelerini  kullanarak değiştirdim. Son olarak kaporta ve kanat bitimindeki kısımlara metal eskitmesi için gümüş kalem ile küçük dokunuşlar yaptım.

Meydana gelen ufak tefek arızalara rağmen hızlı biten , zevkli ve değişik bir çalışma oldu. Darısı gelen yeni projelere...

İyi modeller

Özkan Türker 2006

 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.