GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Hispano HA-220 Super Saeta
Special Hobby 1/72
Ahmet Dönmez

 Alman Uçak Tasarımcısı Willy  Messerchmitt tarafından, 1950’lerde İspanyol Hava Kuvvetleri’nin  temel jet eğitim uçağı ihtiyacına cevap vermek için tasarlanan ve üretilen  HA-200 Saeta (Ok), İspanyol Hava Kuvvetleri tarafından başarı ile  kullanıldı. Hispano tarafından Mısır Hava Kuvvetleri’ne yapılan ufak bir satışın ardından   lisans ile bu ülkede “Kahire” adı ile üretildi.  Pilot ve eğitimcinin arka arkaya oturduğu, alttan düz kanatlı bu uçağın basit uçağın ilginç denebilecek tek yanı, yan yana yerleştirilmiş oldukça ufak motorlarının gövdenin ortalarından soba borusu tadındaki egsoz çıkışları...Her iki  Hava Kuvvetleri de, eğitim uçaklarında zarafet ve ilginçlik aramıyor ki, sağlam ve basit  olan yapısı, hata kaldırır  uçuş karakteristikleri  ile    1980 ortalarında kadar hizmette  kaldı.

Ordu için nispeten basit,  hafif  bir yakın destek uçağı  üretimi söz konusu olduğunda da doğal seçim HA-200 oldu. Eğitim uçağının dönüşümü için Hispano, Fransız yapısı Turbomeca Marbore  motorların yerine daha güçlü motorlar kullanıp, kanatlara  pilonlar ekledi. Bu arada arka koltuk da ek bir yakıt deposu ile değiştirildi. Kanat uçlarındaki sabit ek yakıt tankları, gövde altındaki iki adet gondolada  taşınan birer 12.7 mm. ‘lik makinalı tüfek  ile   yer destek görevlerini yerine getirebilecek  hale geldi.

İspanyol Hava Kuvvetlerinde   ilk  Super Satea 1971’de hizmete girdi. Hizmetten çıkış tarihi 1981’e kadar başarı ile hizmette kaldı. Bugün bu iki tipin de  on beş civarında örneği  İspanya’da çeşitli müzelerde, Mısır Devleti tarafından  hediye edilen bir tane ile  birlikte toplam üç tanesi  Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunmaktadır. Bu uçaklardan uçabilir durumda tutulan birkaç tanesi halen çeşitli havacılık gösterilerinde Kullanılıyor.

Şu bizim Tolga  kadar detay insanı değilim maalesef ! Bu uçağın bilmem hanginci üretiminin, şu oktan yakıtla 3.975 metrede, uygun hava ve yol şartlarında kaç kilometre saat hızla uçtuğunu söyleyemeyeceğim. Size sadece, kaba bir fikriniz olsun kabilinden birkaç ölçü vereyim. Nedir yani? Hepimiz  “tayyare alimi” mi olacağız? Uçağın kanat boyu yaklaşık 64 tane 50 cc.’lik bira tenekesi boyunda. Yüksekliği için de 17 civarında tenekeyi üst üste koymanız yeterli… Bir Cessna A-37  Dragonfly kadar yani. Boyu ve kanat genişliği de bu uçağa oldukça yakın.   Onyedi teneke çok fazla demeyin sakın. Mesela,  bir A-5A Vigilante  için 35 tenekeyi üst üste koymanız gerekecek….

İkibinaltı baharına kadar haberim bile olmayan bu uçağa ilk kez İspanya gezisi için internet’te eşelenirken  rastladım. Güzel  üç renk kamuflajlı, burnunda yan yana hava alıkları ile  pek de alıştığımız tipte olmayan cihaz hava müzesi sitesindeki en ilgi çekici objelerden biri. [1]Madrid’deki Hava Müzesi’nde üç adet sergilenen uçak  hakkında gezi sırasında fazla bir şey öğrenmek mümkün olmadı. Hediyelik eşya ve yayın satan  dükkandaki  oldukça bilimsel  görünüşlü  İspanyolca bir monografı da almanın bir anlamı yoktu. İnternette de fazla bir bilgiye rastlamadım mateesüüf. Araştırmalarımız el’an sürüyor.

Ortalıkta,  gene her zaman ki gibi “yapmalı bir tane,  he ? “ diye dolaşıyordum ki, Tolga kırmızı şapkalı kızın büyük annesi kıyafeti  ile ortaya çıkıp, kısık bir sesle: “Special Hobby’de 1/72’si  var. Hem de çok ucuz , hhehehhehehe” dedikten sonra, sarı bir dumanla birlikte kayboldu.  Üzerime sinen sülfür kokusundan kurtulmaya çalışırken, tek hatırladığım elime tutuşturulan kutu oldu….

Model :

Dörtyüz gram saray helvası kutusu boyutlarındaki kutudan,  “Short Run” [2] denen tarzda  iki çerçevede daha önce piyasaya sürülmüş eğitim versiyonu ve resin parça ilaveleri, Enjeksiyon bir kanopi, çok ufak bir metal erozyon tabakası, ufak ama kaliteli olduğu belli ıslak çıkartma seti, bir de idare eder bir  yapım kılavuzu çıkıyor. Eğitim versiyonunda yer alan parçaların yerine kullanılmak üzere, detay kalitesi çok yüksek kokpit,  pilonlar ve silah donanımı, jet motorlarına ait çıkış bacaları ve burun konisi ile başınıza gelecek felaket tamamlanıyor.

Sorunsuz kokpit metal erozyon emniyet kemerleri, ön ve yan paneller ile bitirildiğinde  fena durmadı.  Bu bölümü gövdeye oturtup yeterli miktarda da ağırlık ilave ettikten sonra  gövdeyi kapattım. 

 

Fakat iş gövde ile kanatları birleştirmeye geldiğinde işler sevimsizleşiyor. Anlaşılan, kanat-gövde bağlantısı  için bir öneri akıllarına gelmemiş olduğundan, bu konuyu size bırakıyorlar....  ben de resimde gördüğünüz türden  bir çözüm geliştirdim.  İki bölgeyi sağlamca birleştirdikten sonra iş, gövdedeki kanat kökünün profili ile kanat profilini bildik  macun-zımpara şeysi ile  aynı yüzeye getirmeye kaldı. (Yazmanın yapmaktan daha kolay olduğuna emin olabilirsiniz!)

Diğer bir sorun da,  burnun üstünde,  iki yanda yer alan top yuvaları.Bu bölüm gövde üzerinde işlenmiş aciz iki çıkıntı olarak geliyor önünüze. Oysa çok daha belirgin olmaları gerek.  Bu bölümü uygun şekilde deldikten sonra, dışa doğru açılı kesilmiş pirinç boruları deliklere yerleştirdim. Uygun bir açıyı yakalayana kadar  gene zımpara ve macun  ile çalışmak gerekti.

 

Bu kadar ızdıraba rağmen gene de tam istediğim gibi olmadı ne yazıkki.  Gövde ve kanatların toplayıp burun konisi de nispeten ızdırapsız bir şekilde yerleştirip boyaya hazır  hale getirdim.  Tesviye sırasında hasar görmüş çok ince panel çizgilerini biraz daha belirgin hale getirmek iktiza etti.  Plastik gövde ile birlikte, metal, resin ve çok fazla macun kullanıldığı için tüm bu malzemelerin bir biri üzerinde sırıtmasının önüne de ince bir astar tabakası ve zımpara ile geçtim.

Boyama :

Kullanma kılavuzunda, birbirine benzer üç ayrı boyama şeması verilmesine  rağmen, renk şemaları ve renk  kodları pek belirgin değil. Gunze Sangyo kodlarını verip geçmişler. Müzede gördüğüm uçağın renkleri çok daha fiyakalı olmasına rağmen, Bu tür yerlerde, özellikle açık havada çok uzun süre sergilenen uçakların  renklerinin gerçek olmadığını, biraz da uydurma olduklarını  düşünüyorum hep. Bu yüzden, kılavuzda ismen verilen renklerin İspanyol Hava Kuvvetleri renk karşılıklarını bulmaya çalıştım. Buldum da... Eğer bu renkler geceleri rüyanıza girmiyorsa, FS karşılıklarını öğrenmek için delice bir istek duymuyorsanız, renklerin  “light blue”, “sand” ve “dark green” olduğunu söylemekle yetineyim. Bir çalım “Viyetnam” kamuflajına benziyor. (Ne güzeldir şimdi oraların yaylaları....Dolayacan mermi şeridini koluna,  ver Allah ver....hey heeey ...)

Boya hazırlığı yaparken,  iniş takımları, iniş takımı kapakları ve kanat ucu tanklarındaki kanatçıkları halletmeye çalıştım. Uç tanklarındaki incecik kanatçıkları metal erozyondan yapmak kimsenin aklına veya işine gelmediğinden “plastikten olanları kullanın” deyip geçmişler. Uygun  kalınlığı tutturabilmek için styrenden kesip ince kenarları boyunca yapıştırmak gerekti. Aynı durum iniş takımı kapakları için  de geçerli,  ayrıca bu kapakların hafifçe içe doğru kıvrık olması gerekli. Ama camia’nın İspanyol Üretimi uçaklar konusundaki cehaletine fazlaca güvendiğim için düzeltmedim buraları ! İniş takımı dikmeleri epey detaysız ve tesviyesi zor plastik çubuklardan mamül. Sytren, toplu iğne, folyo, bakır tel metal erozyon parçalar ve kutudan çıkan tekerlekleri kullanarak tekrar yaptım.

Oldukça narin ve kaliteli resin parçalar olan pilonlar, ek yakıt depoları, roket lançerleri ve gövde altındaki makinalı  tüfek podlarını temizleyip boyaya hazır hale getirmek çok vakit almadı. Bunları  zaten rahatlıkla tutulamayacak kadar  küçük bu modelin kanat altlarını bu ıvır zıvırla doldurmadım. Sadece gövde altındaki podları ekledim. Bu cihazın boyu ve pilonlara oranı konusunda oldukça rahatsızsam da, bu aşamada artık elden bir şey gelmiyor.

Açıkçası bu kadar ufak bir şey üzerine serbest el atılan kamuflaj beni epey gerdi. Küçücük şeyin boyası çok vaktimi aldı.  Panel aralarını yağlıboya, parlak vernik, ıslak çıkartmalar, “post şeyd”  den sonra bir şeylere  benzedi, Her zamanki  üşengeçlikle kanopiyi zamanında maskelemediğim için gövde ile birlikte boyayamadım. Kanopiyi ayrıca maskelemeye çalışma çabaları sonuçsuz kalınca, gene ince kesilmiş metal folyoyu  boyayıp, kanopi iskeletine yapıştırmak gerekti.  Kanopiyi bu kadar uzun süre mıncıklayınca, kenarına  tiner dökülmesi de dahil başına pek çok şey geldi. Neyse, idare eder şekilde temizleyip yerine takınca  sanki kanopi gibi de oldu.

Yazın başlamış olduğum bu model, modelcilik hayatımı sona erdirmek üzereydi ki, son bir hamle ile ufak tefek eksikleri tamamlayıp, kıçında başındaki antenleri tamamlayıp rafa gönderdim. Kullanma kılavuzunda kanatta gösterilmiş olan pitot tüpü sanki uydurma gibi, sanırım o cihaz, şurada burnun hemen altında yer alıyor.  Ben de kanada koymadım öyle bir şey.

Sonuç:  pek  hayal ettiğim gibi olmadı maalesef.  Uzun süredir plastik model yapan ve bu hobi ile uğraşırken normalin üzerinde  sabırlı biri olmama rağmen hala her yaptığım bir öncekinden daha iyi olmuyor nedense. Şu, “bu daha ikinci/üçüncü modelim, biraz daha yapayım, bak nasıl duman ediyorum ortalığı” türü argümanlar sanırım pek geçerli değil. Her yapılan modelin bir öncekinden daha iyi olacağı  garantisi hala yok. En azından benim için.... Belki de bu işi o yüzden heyecan verici buluyorum.

 

 

 

İyi Modeller,

Ahmet Dönmez


 


[1] Sanki, bindokuzyüz yetmişlerdeki “kendi uçağını kendin yap” kampanyamız onların aklına bizden 20 yıl önce gelmiş gibi... Bir fark daha var tabii, onlar yapmışlar hakkaten !

[2] Şu,   “şort ran” dümeni üzerine ahkam kesmek beni aşar. Ama belki küçücük aklımla, şöyle bir özetleme yapabilirim belki : Yeterli teknik donanıma sahip olmayan, hevesli – genellikle-  eski doğu bloku üreticilerinin  düşük kalite plastik, düşük kalite kalıp ve düşük kalite enjeksiyon makineleri ile ürettikleri modeller.  Kalıp kalitesindeki düşüklük  ve talep azlığı gibi nedenler yüzünden fazla üretilmeleri olası değildir.

Standart üretimlere göre oldukça pahalı satılan, yapım kılavuzları yetersiz, genel olarak plastik kaliteleri acıklı ölçüde kötü bu  modellerin her kırtasiyeci ve süpermarketlerde bulabileceğiniz modellere göre bazı avantajları da mevcuttur.  Modelin detaylandırmaya müsait kısımları, kokpit, iniş takımı yuvaları  gibi bölümler genel olarak resin ve metal erozyon olarak verilir. Islak çıkartma kalitesi genellikle yüksek olur/veya olmaz  ve hepsinden önemlisi: hiçbir  büyük üreticinin üretmeyeceği  objelerin  modellerini bulabilirsiniz ! Eğer bir tane daha P-51 Mustang veya  Me-109 yapmaktan sıkılmış iseniz tabii…Bu tür kitlerle  “muazzam” modeller üretmek benim gibi yeteneği kısıtlı modelcilere çok uzak tabii... Gene de, sizler daha iyisini yapıp, ilginç bir şeyleri kolleksiyonunuza katabilirsiniz.

 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.