Son yıllarda Çanakkale Savaşları üzerine pek çok yayın basıldı. Nevar ki
Türkçe basılan yayınların pek çoğu araştırma ve belgeye dayanmayan ve
insanlara daha çekici hale getirilmiş birçok asılsız veya çarpıtılmış hikaye
üzerine kurgulanmış... Hâl böyle olunca önemini ve oluşumunu öğrenmeden ,
basmakalıp bazı dayatmalarla öğrendiğimizi sandığımız Çanakkale Savaşları'na
nasıl sahip çıkacağız ? Bir gün "uydurma şehitlik" ziyaretlerini daha yoğun
ve kolay hale getirmek için dedelerimizin kefensiz gömüldüğü siper hatları
üzerine bir otopark yapılırsa söyleyecek bir sözünüz olabilir mi? Yada değil
insanın bir karıncanın bile canlı duramayacağı bir mevkiiye tabela dikip
Mustafa Kemal'in saati burada kırılmıştı derlerse inanacakmısınız ? Yada bir
gecede 10 bin canın uçtuğu bir düzlükte bugün üzüm bağları
yetiştiriliyorsa nasıl görmezden gelebileceksiniz? Buna benzer
örnekler çoğalıp gidiyor... Ne yazık ki bu tür bilgilerin doğruluğu çok fazla ortalıkta
yazılıp çizilmiyor. Yazılıp çizilenler her iki tarafın da nasıl "dostça"
savaştığı , birbirine nasıl yardım ettiği...şeklinde manzum,hamaset dolu ve uzun
yazılar... Oysa ki bu savaş her yerde yazılıp söylediği gibi 250 bin
şehit'e mâl olmadı
(kitapta detayları ve açıklamaları var) ama çok yıkıcı geçti ve bunun içinde "dostluk"
uyandıracak hikaye yok denecek kadar azdır. Tek bir siper hattı içinde üç
gün üç gece amansız bir şekilde boğazlaşarak ölen binlerce insanı bir kenara
bırakarak çımbızla çekilmiş birkaç olayı çarpıtıp bunlar üzerine kurgu harp
tarihleri veya romanları yazmak ve okumak bizlere hiç bir şey
kazandırmayacak...
Gürsel Göncü ve Şahin Aldoğan'ın kitabı işte bu noktada diğerlerinden
ayrılıyor. İki Gelibolu sevdalısı "harp cerideleri" ellerinde araziye karış
karış dolaşarak gerçekten yazılanlarla yaşananlar birbirini tutuyor mu
onu araştırmışlar... Ve bugüne kadar okuduklarımızdan çok daha farklı bir
Çanakkale Savaşı yazmışlar. Hepimiz " Ben size savaşmayı değil ölmeyi
emrediyorum..." şeklinde başlayan o çok önemli emri biliriz. Peki buna
neden gerek duyulmuştur,sebepleri ve sonuçları ne olmuştur , bu emirle neler
kaybedilmiş fakat neler kazanılmıştır çok fazla bilmeyiz. Yazarlar bütün
cephe faaliyetlerini tarih,saat ve yer vererek sade ve anlaşılır bir dil ile
anlattıktan sonra bunun sonucundaki kazanç ve kayıpları vererek yorumları
ilave etmişlerdir. Kitabın arkasındaki üç adet haritaya savaş
zamanında bölgede önemli noktaları işaretlemişler . Ayrıca belki de ilk defa
oluşturulan yer isimleri listesi ile bugün bile arazi üzerinde mevkii tayini
yapabilmek mümkün hale gelmiş.
Böylece olayları okurken
mesafelerin ne kadar kısa ama kayıpların ne kadar çok olduğunu
görebiliyorsunuz. Gün olur da bölgeyi gezecek zaman bulursanız çok daha
doğru bilgilenmek için bu kitabın okunmasını tavsiye ediyorum.
Özkan Türker
|