MAKALELER

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa      Makaleler anamenü

Modelcilik Hataları
Ahmet Dönmez

 

Modelin mi var ? Yanlışın var !

Size modellerimin  yapımı sırasında  yaptığım  yanlışlardan söz etmek istiyorum biraz.. Bunların bir kısmı  sonradan ortaya çıkar, bazen bir arkadaşınız söyleyene dek fark bile etmezsiniz onları.. Bazen yapım esnasında göze çarpar, ama artık çok geçtir. Ben pek çok yanlış yaptım, hala da yapıyorum. Bazı modelciler hiç,  ama hiç  yanlış yapmazlar. Fakat  bu konu hep içimi burkar, onlara kaç model yaptıklarını sorduğunuzda, genelde cevap : ‘detay seti bekliyorum, gelsin hemen başlayacağım’ ile ‘beyazı attım, bekliyorum’ arasında bir yerlerdedir. O yer de yapılan model sayısı açısından acıklı bir kuraklık gösterir. Yanlış yapmaktan korkmamalı diye düşünüyorum, ancak yaptığımız yanlışlardan bir şeyler öğrenebiliriz gibi gelir bana. Her şeyi bilmek ama yap(a)mamak aslında çok ağır bir yük olmalı, düşünsenize:  hatalarınızla  görülmekten  bile  korkmak….

Hatalar bir kaç gruba ayrılabilir bence ;

a) Çaylak hataları

b) ‘Hasiktir’ hataları

c) Paranoid hatalar

d) Malumatfuruşluk hataları

a) Çaylak hataları

Modelciliğe ilk başlandığında sıkça yapılırlar ve genellikle düzeltme imkanı  vardır. Yandaki resimde bir mistel var. S1, bu maketi sanırım 1995 de yapmıştım, İtaleri 1/72  Ju 88  ve  Me109 F2 alıp,( O zamanlar Türkiye’de komple Mistel modeli yoktu (İtaleri sonradan patlayıcı başlık ta içeren bir kit çıkardı) Özkan Türker’in verdiği çizimlerden yararlanarak iki uçağı birbirine bağlayan dikmeleri vb yapmıştım, Yaptığım şey çok hoşuma gitmişti, Me 109’un antenindeki porselen sigortalar bile vardı. Ju 88’in pitot tüpü ise enjektör iğnesindendi; delik diye, hani detay modelcisiyiz ya... Fakat yıllar geçtikçe, daha büyük ölçekte maketler yapıp, yapılmış çok sayıda maketi ve fotoğraflarını görerek, ölçek duygum gelişti ve sigorta telinden yaptığım radyo anteninin, şehir hatları vapurlarının kullandığı  palamarlar kalınlığında, pitot tüpünün ise aslında bir turşu  kavanozu  çapında  olduğunu fark ettim, Bu hataları kolaylıkla düzeltebilirim ancak, hatırlamak için ve diğer modelcilere göstermek için bu maketi hala böyle tutuyorum.

 

İkinci resim  metal boyanmış bir  1/72 ölçekte  F94  Starfire. Aynı tarihlerde yapılmış  model bitime yakın iyi görünüyordu. Kokpite bir sürü şey eklemiş ve epey macun işi olmasına rağmen, metal boyanacağından çok dikkatli tesviye etmiştim. Enamel olarak attığım metal boyadan sonra sıra kanat ve yükseliş dümenlerinin hücum kenarlarında bulunan  buzlanmayı önleyici  yüzeylere geldi. Mat siyah olan bu yüzeylerde akrilik boya jullandım, daha sonra, yükseliş dümeninde bazı yerlere siyah boya sıçradığını fark ettiğimden, safça siyahı maskeleyip, tekrardan metal attım, maskeleme bantını sökene dek her şey iyiydi. Ancak,  bant siyah boyayı kaldırıp duruyordu, ne kadar dikkatli sökmeye çalışırsam çalışayım siyahın çıkmasına engel olamadım. Bu bana daha sonraki modellerimde çok işe yarayacak bir şey öğretti : eğer modelinizde çok gerçekçi bir boya aşınması etkisi isterseniz, önce enamel metal sonra da akrilik boya atın, metal görünmesini istediğiniz yerlere kontrollü bir şekilde bant yapıştırıp çekin. Bu ygulamayı boyası çok kötü olan doğu bloku uçakları ve Japon uçakları yaparken kullanabilirsiniz mesela...

 

b) “Hassiktir” hataları :

Bu gruba girenler biraz daha can sıkıcı  olurlar, genellikle uzun bir süre geçtikten sonra veya başka bir göz tarafından fark edildiklerinden bir şeyler yapmak için genellikle geç olur, sıklıkla boya, çıkartma ve buruna ağırlık koyma ile ilgilidirler. Boya ve çıkartma ile ilgili olanları çözebilmek çelik gibi sinirler ve mangal gibi yürek gerektirdiğinden bu tür modellere hatalı basılmış pul muamelesi yaparak koleksiyonunuzda ayrı bir yer almasını sağlamanın en iyi yöntem olduğunu zannediyorum   ( ben  öyle yapıyorum) . 

Yapım aşamalarında  erken fark edilen ‘H’ hatalarından biri de kanat altına yakıt deposu, bomba, roket vb ıvır zıvır için açılması gereken deliklerin farkına kanat alt ve üst yüzeyleri yapıştırıldıktan sonra varmaktır, keza buruna konulan ağırlığın  yeterli olmadığının farkına  gövdeyi kapayıp, iniş takımlarını yapıştırdıktan sonra varmak gibi… Bu tür talihsizliklerin önüne geçmek için : 

1) Her ne kadar çok sıkıcı olsa da modeli önce ‘kuru’ toplamak. Kağıt bant   ile  parçaları birleştirip  ne kadar ağırlık gerektiğine bakın. 

2) Bunu yapmak istemiyorsanız, geleneksel ‘Türk’ yöntemini uygulayın…Burunda ne kadar yer var ise tıka basa kurşun saçma ile doldurun. 

3) Tüm bu uygulamalardan sonra ağırlık  olmayabilir, bazen de uçağın burnu çok miktarda ağırlığın görünmeden konamayacağı biçimde cam olabilir, ( B25, B26,  uçaklarının burnu camlı versiyonları ) veya burundaki ani darlaşma, ağırlık merkezinin uçağın çok ama çok gerisinde olması (P80 Shooting star ve Tigercat bu türde uçaklar)  bu durumda, kanatlardaki motor yuvalarını, yakıt tanklarını  kullanabilirsiniz.

4) Çıkartmaları yapıştırmaya başlamışsanız, önce modelinizin en görünmeye yerlerinde deneyin. Ufak servis işaret ve yazıları bu işler için ideal dir. Ne kadar çok benzeri çıkartma yapıştırmışsanız bile, uygulama kılavuzu her an önünüzde olsun, Svastikalar(gamalı haç), Amerikan Hava Kuvvetleri milliyet işaretleri, Türk bayrağı gibi işaretler belli yön ve açılarda uygulanmak isterler. Her zaman kontrolünüzü yapın. Bazen çıkartmaların  üst üste yapıştırılması gerekir. Bu durumlarda hangisinin önce uygulanması gerektiğini iyice  kavramadan bu işe kalkışmayın.

5) Yapım  kılavuzuna kek gibi  bakmayın, anlatılanı kavramaya çalışın  ve ne tür bir versiyon yapacağınıza başlamadan karar vermeye çalışın.  Modelin toplanış biçimi veya yapım kılavuzu   alıştığınız türde değilse daha da dikkatli olun. Bazı kullanma kılavuzları ‘kıllanma kılavuzu’ hüviyetinde olurlar. O kılavuz ile söz konusu modeli yapabilirseniz, bir sonraki aşamada açık kalp ameliyatı yapabilirmişsiniz gibi gelir. 

c) Paranoid hatalar

Bunlar genellikle modelinizin  “camia” mız  üyeleri tarafından incelenişinde ortaya çıkarlar.  

Uzman modelci  : 

- Güzel de, bu gri  aslında senin attığın gibi değildir. 12 ocak 1950 de yayınlanmış olan TT-C-595'e baksaydın  gerçek rengin  2635, “Light Navy Gray”  olacağını görecektin.!

Uzman modelci  :   

 - Ağbi senin bu  1/72 Me-262-u3a1 süpperrrr, fakat kokpite baktım, pilotun eldiven ısıtıcısının kablosunu  göremedim. O fiş kokpitin sol gerisindedir! Bu detayı atladığın için bu bir uçağa benzememiş, on santim boyunda anlamsız bir plastik parçası gibi görünüyor!  

Bu hataların tamiri genellikle imkansızdır, eleştiriyi yapanın tedavisi daha da imkansızdır. Şok tedavisinin zaman zaman faydaları görülebilir netekim. Sol elinizi göğsünüz hizasına dek kaldırın ve  avuç içiniz yukarıya bakacak şekilde açın, sonra sağ elinizin işaret ve orta parmaklarını ters ‘V’ oluşturacak şekilde sol avucunuza koyun, ani bir hareketle bu v'nin arasından baş parmağınızı geçirirken sağ elinizi kaydırın ve sağ bileğiniz sol avucunuza şiddetle çarpsın !!! Bu yöntem genellikle işe yarar, fakat palyatiftir, yani hastalığı tümüyle tedavi etmez,  hasta bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden devam eder….   

d) Fazla “malumatfuruşluktan” kaynaklanan hatalar

 “Malumatfuruşluk” camiamızı içten içe kemiren, mateessüf tedavisi şu ana dek bulunamamış bir hastalıktır. Tedavisi için bir önceki bölümde yer alan  öneri zaman zaman işe yarasa da dediğim gibi, kesin tedaviye yönelik değildir bunlar...

Başlangıç noktası, bir modelin standardını yükseltmeye yönelik olmakla birlikte, modeli yapmaya kalkan kişinin el becerisi ile modeli yapılan konu hakkındaki teorik bilgi sıklıkla paralellik göstermediğinden sonuç ürün acıklı olur. Burun profilini düzeltmeye kalkmak, A361-4DQ numaralı panelin aslında gerçekte orada olmadığından emin olunduğundan kapatıp başka bir yere açmaya çalışırken panel çizgilerinde kalınlığı tutturamamak bu tür şeylerdendir. Böyle hataların müdavimleri çoğu zaman tek bir model üzerinde ”çalışırlar”. Genellikle modeli aslında bitirmişlerdir, ya özel bir dekal bekliyorlardır, ya da hatalı buldukları bir  rengin doğrusunu bulabilmek için araştırma yapıyorlardır. Bunlardan olmayın. Unutmayın bazen ne kadar araştırsanız bile modelini yaptığınız konu ile her şeyi bulamayabilirsiniz, bulsanız bile çalıştığınız ölçekte bunların size bir faydası olmaz. Ölçüyü kaçırmamaya çalışın. Hevesiniz ile yeteneğinizin hemen hemen aynı düzlemde olmasına dikkat edin.  

Naçizane önerim : bol bol hata yapın,  bol bol maket yapın …..

Ahmet Dönmez

 
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.