GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

 Convair F-102A Delta Dagger
 ProModeler 1/48
 Tolga Ülgür
 



Kimbilir kaç sene önce “bucket list” imin ucuna bir yerlerden eklenmişti bu F-102A meselesi. Manasız bir gecikmeyle bugüne kadar oyalanıp durdu zihnimin loş koridorlarında. Belki de bir jet olduğu için üvey evlat muamelesi görmüşlüğü vardır. Aman IPMS Sosyal Hizmetler müfettişleri duyup da velayete sarkmasın.

ProModeler’in F-102A kiti 1995 yılında Monogram’ın plastiklerine inik lastikler ve fotoğraflı yapım kılavuzu gibi minör ilaveler ve testiküllü geniş bir kutu ile piyasaya sürülmüştü. Kutunun içine bırakılan kanatlar erken dönem olarak yaftalanan “Case X” olduğundan Türk Hava Kuvvetleri işaretleriyle yapılabilirliği sebebiyle memleketimizde daha bir tercih edilmiş olabilir.

1996 yılında Özkan bu kiti ithal etmiş ve dükkanın vitrinine koymuştu. Dükkanın önünden geçerken bu kutu ile kesişip duruyordum. Bu ilginin giderek platonik ilişkiden evrilerek metazorik muhallebici buluşmasına dönüşmesini istemediğimden, kiti Özkan’dan ücreti ve de fiş mukabili istemeye karar verdim. İstedim de. Hatta Invader ve B24 gibi başka kitleri de
yavaş yavaş istedim. Hedef sonraki yıllarda bunları yapmaktı tabii. Yoksa turşu kurma niyeti geçici bir heves..


ProModeler’ın kutusu oldukça heybetli ve hacimli. Kutunun üzerindeki –(gavurların boxart tabir ettikleri)- resim diğer Monogram F-102 kutularındakilerden pek daha güzel sanki. Yok değil diyorsanız tartışmayacağım; sebepsiz nostalji yapıyorumdur boşverin gitsin.


Bu kit ele geçirildikten sonra uzun süre mahzende yattı durdu. Sıra bir türlü kendisine gelemiyordu. Araya imtiyazlı, kart hamili yakını kitler girip durdu. Bazen kendime sorup duruyordum. Bunu hiç yapmayacak mıyım diye. Sanırım yapmak için biraz daha yaşlanmalıydım. Her neyse, demek ki gaz basıncı yeterli değilmiş. Büyükcene bir heves patlaması şartmış. Patlama geçen yıl gerçekleşmiş olmalı ki tezgaha yatay geçiş yaptı.


Patlamanın sebebi Levent Başara’nın yazmış olduğu F-102 kitabı. Kitabı karıştırdıkça zaten iştahım kabarmaya başlamıştı. Elim de kaşınmaya başlayınca; ambar memurunu makamıma çağırıp F-102'yi gün ışığına çıkarmasını kibarca ama kesin bir dille söyledim. Yaşlı kiti incelemeye başladım, yapılması gereken ilaveleri tespit etmek maksadıyla.



En başından beri kare forslu bir F-102 yapmaya karar vermiştim. Kare forslular bence daha yakışıklı. Bu sebeple kitabı karıştırırken rastladığım, resmi Mürted’de çekilmiş 55-3395 numaralı F-102 yi seçtim.


Oldukça yaşlı olan bu kit yaşı gereği dışa detaylara sahip. Dışa detay panel çizgilerine ilişmeme kararı aldım. Uygun bir boyama ile bu kiti şavullamayı düşünerek siparişleri ecnebi diyarlardan verdim ve yurda girişlerini beklemeye başladım.


Kokpit oldukça dar olduğundan kokpit seti ile dingildemek yerine sadece gösterge paneli ve koltuk takviyesi ile devam etmeyi tercih ettim. Bence uygun.

 

 

Bu modifikasyon için Eduard’ın PE Gösterge paneli ile Quickboost’un rezin koltuğunu kullandım. Sonuç beni tatmin etti.

Gövdenin arkasında egzost konusunda iyileştirmeler gerekli. İki parçalı egzostun birleşme izi can sıkıcı olabilir. Bu sebeple Quickboost’un yekpare rezin egzost setini kullanmaya karar verdim. Burası da başarılı.

Yapım sürecindeki en boktan evre kanatlarda kendini gösteriyor.

Alt ve üst parçaların birleşme alanında oturma çok kötü değil ancak seviye farkları can sıkıcı. Buralarda biraz mesai gerekiyor. Bu mesai sırasında çevredeki detayları ezmemek de işin diğer zor kısımları.


Neyse ki bu kısmın minimum zarar ile geçildiği kanaatindeyim.


Bir diğer hassas nokta ise hava alıklarının gövdeye birleşimi. Burası da dikensiz gül bahçesi sayılmaz. Biraz uğraştırdı .

Gerekli birkaç tesviye sonrasında delta kanatlarına kavuşan gövde boyanmaya hazır hale geldi.Rengimiz camiada gayet iyi bilinen ancak piyasada karışımsız olarak bulunmayan meşhur ADC grey. Buna en uygun renk Gunze nin IJN Grey’i. Ancak biraz mavileştirmekte fayda var. Ben de öyle yaptım.


 

Islak çıkartmalarda THK forsları ve bayrak için “Turquoise” ın yaşlı elemanlarını kullandım. Yaşlılıktan kimileri ılık suyu görünce çatlamak suretiyle intihar ettiler. Psikolojisi düzgün ve kendini daha genç hisseden forslarla devam ettim. Bayraklar forslara göre daha dirençli sanki.


Kuyruktaki seri numarasını ( 0-53395) yedek kutusundan buldum.

Geri kalanlar kitin dekalleri ve bazı F-102 setlerinden temin edildiler. Kitin dekalleri neredeyse çeyrek asırlık olmalarına rağmen çok sağlam çıktılar. Maşallah.


Sona yaklaşırken pitot yu “Master Model”in metal ürünü ile değiştirmeyi uygun gördüm. Plastik parçayla mukayese edilemez.


Monogram'ın F-102'sinin yapımı -oldukça yaşlı bir kit olmasına rağmen- genellikle sorunsuz. Ancak son virajda silah haznesinin dış kapakları oturmamakta ısrarcı davrandı. En sinir bozucu kısım bu dış kapakların yerleştirilmesiydi diyebilirim. Yerleşmediler. İkna etmem uzun zaman aldı. İleri demokrasi tekniklerine başvurdum.

Son olarak kanopiyi ve metal pitot’yu yerleştirdikten sonra F-102 camlı ama ahşap dolabın yolunu tuttu. Sonuçtan memnun gibiyim. Bir tane daha yapılabilir mi acaba diye düşünürken teleksime düşen bir haber ilgimi çekti.


Bu sene Davos’a ilgi düşükmüş, ancak yine de bizim memleketin maliye prensi katılmış bu etkinliğe.


Malum medyadan servis edilen haberlere göre dünyadaki iktisat teorisyen ve de pratisyenlerinin neredeyse tamamının anlamakta çok fena zorlanacağı bir açıklamada bulunmuş Maliye prensi. Açıklama şöyle: “Birçok kişide şunu gördük ki, süreçlerden Türkiye'nin çok güçlü bir refleks göstererek başarılı bir şekilde bu politikalar doğrultusunda ne kadar olumlu, başarılı bir setiyle karşı karşıya kaldık ve övgü aldık.”


Bu cümlecikler silsilesini “yedi” kere okumama rağmen zihnimdeki marş basmadı bir türlü. Acaba amaç literatüre yer etmiş olan “Ne kadar karmaşık bir cümle kurarsanız, o anlaşılmayan cümlenin altında gizli bir hikmet yattığına inananların sayısı artar” niyeti midir? Yoksa tercümeye hidrolik mi sızıyor? Bu durumda ahalinin “yaşasın, dolarlar geliyor, marketten biber de satın alabileceğiz” diye sevinmesi çok yakındır. Eh benim başım kel mi? Değil zira hala dökülmediler. O halde ben de biraz sevineyim ve bir Monogram Case XX F-102 siparişi vereyim; seneye bir tane de İzlanda semalarında mesaide bulunmuşlardan yapayım dedim. “Benim ol” tuşuna bastım kartın limiti henüz müsait iken. Artık kısmetse olur kanaatindeyim. Değilse de yaparım bir P-47, bakarım keyfime, nedir yani.


İyi modeller
Tolga ÜLGÜR
Ocak sonu 2019

 
   
         
   
         
   
         
   
         

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.